İzleyiciler

13 Ekim 2022 Perşembe

Az Kalsın Şiir Yazıyordum.. (Tövbe Estağfurullah)

 


Sözlerime tövbe ederek başlamak istiyorum. Hatta içerisinde bir parça kalp ağrısı da ekleyebilirim.

Bu da nereden çıktı şimdi tövbe estağfurullah, dün az kalsın şiir yazıyordum. Hem de önce yazdıklarımdan çok farklıydı.

Öncelikle şair olmadığımı ve asla şair olmadığımı ifade etmek isterim. Lütfen bu sözlerimi ciddiye alın. Ben asla ama asla şair değilim.

2-3 kere sinirlendiğimde yazmıştım. Onları da sır gibi saklıyorum. Allah muhafaza biri okur da beni şair zanneder diye korkuyorum.

Aslında ne olduysa, benim yüzümden oldu.

Her şeyin sorumlusu benim. Ama ne yaparsınız ki insan kendi omuzlarına ağır geliyor.

Aahhh bunları söylemek istemiyorum ki neden bunlardan bahsediyorum?

Sonbaharı hiç bu kadar hissetmemiştim. Sonbaharla hiçbir şarkıyı şimdiye kadar kombinlememiştim. Yaş aldıkça insan ömründen, ne kadar da farklı şeyler yapıyor?

Hangisi kendimiziz bilmiyorum.

Şu yazıyı okuyup bir şey anlayan olursa, ne olur bana da anlatsın.

Kendimi bu leveli geçebilmek için bütün tuşlara aynı anda basıyormuşum gibi hissettim bir an.. Bütün kelimeleri aynı anda  kullanmak istiyorum zira. (Ziğra da olur)

Neyse dündü diyerek geç de olsa başa dönüp, konuyu açayım.

Dündü..

Mohammad Motamedi dinliyordum, sesini açtım. İyice açtım. Yoluma bir âşık çıktı. Sonra açtığım sesi ona dinlettim, gözleri doldu.

Gözyaşları benden aktı.

Sonra baktım, kulağıma bir ses fısıldıyor. Usulca ‘sema bunun şiirini yaz’ diye vesvese veriyor..

Evet evet, kafayı yedim. Ama bu yeni değilken neden bir şiir kendini kulağıma fısıldıyor ki?

Benim yanımda âşık olmayın arkadaşlar, sonra sözleriniz bana sirayet ediyor. Korkuyorum sizin yüzünüzden şair olacağım diye ki şair olmayı asla istemiyorum.

Şiir olayı bana göre değil, hem Zeyneb de kızıyor zaten; kendine gel sen Nesimi değilsin diyor. Lütfen benim yanımda âşık olmayın, ben Nesimi değilim.

Ve bu yazının itiraf kısmına gelelim. Bundan yıllar önceydi, bir arkadaşıma dua etmiştim. İnşaallah âşık olursun diye. Duamın çat diye kabul olacağı tuttuysa demek ki, kız birazdan çok perişan oldu.

Sonra zaten konuyu kapattık. Ve şiir de yazmıyoruz. Hepimiz kendimize gelelim.

Zaten Ekim’den yana bir yaram var, ikincisine lüzum yok. Herkes sakin olsun, biri bir çay koysun.

Hoşça kal.

 

 

6 yorum:

  1. Meçhul kişi13 Ekim 2022 17:43

    İnsan yaş aldıkça ardında bıraktığı sonbahar aylarına özlem duyuyor mu?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sürekli geçmişi özlemek bana çok da sağlıklı gelmiyor. Bir de özlerken neden mevsimleri ayıralım ki? Bir şeyler biz onlara yüklediğimiz anlamla hayatımızdalar. Uzun uzadıya özlediğim bir sonbahar yok açıkçası. Çok da sevmem sonbaharı..

      Sil
  2. Herkes şiir yazabilir. O kadar büyütmeye gerek yok. Hemen şair olmayız. Bir iki küçük şiir yazmış oluruz, o kadar . Kulağımıza gelenler , ilham. O da dert edilecek büyütülecek bir şey olmamalı. Delirmedin merak etme. Büyülenmedin de. Ya da başka kötü bir şey değil.. herkesin başına gelebilir. Lütfen önemsemeden, yazalım. Yolunuz açık olsun.

    YanıtlaSil