İzleyiciler

11 Şubat 2020 Salı

Gülümsemek :)



Gülümsedim,

Tüm gidişlerin ardından gözyaşı ile karışık kahkaha ile,

Tüm gelenlere merhaba diyerek ağzım kulaklarımda,

Sustuklarım için yutkunarak,

Ağzımın içinde yara ile gülümsedim.

Yaralar, yutkunmalar engel değildi. Ağlamak durdurmadı gülümsemeyi. Gülümsemek, başlı başına bir ülkeydi.

Bütün azaları örten gece gibi bir şeydi.

İnsan en çok gülümsemesiyle kendini ele verirdi ve ne var ki bunu sadece iyi okuyucular görebilirdi.

Ve görebildi.

Herkes acıyı farklı şekilde ifade edebilirdi. Kimsenin kimseye karışma hakkı yoktu. Kimi susar, kimi haykırır, kimi ağlar..

Kimi gülümser..

Ama herkes şair değildi .. Ve herkes acı çekerken şiir yazamazdı.

Her acının bir karşılığı da yoktu.

Ve hiçbir şey göründüğü gibi değildi çoğu zaman..

İnsan en çok anlaşılmaya ihtiyaç duyuyor, sevmekten ve sevilmekten çok.

Yani en azından ben öyleyim. Anlamayı ve anlaşılmayı insanların avuçlarının içine bırakmak istiyorum çoğu zaman..

Çünkü birinin kalbindekini bilmeden, ne yaşadığını bilmeden, ne hissettiğinden bihaberken,

Bilmiyorken,

Anlamıyorken,

Anlamak için çalışmıyorken,

Söylenen, düşünülen ve hissedilen her şey hükümsüzdür, hükümsüzdür ve hükümsüzdür..

İşte demek istediğim şu:

İnsan gülebilir ağzı yara ile dolmuşken..

Ve kimse o yaraları görmüyor diye o yaralar yok olmaz..

Ve yarası olanlar güzel gülerler..

Güzel bir gülüşümüz olsun diyedir belki yaralara sahip çıkışımız..

Bilmem, olamaz mı? Olabilir..



3 Şubat 2020 Pazartesi

Okuyunca Oluyor..





Bir şey okudum az evvel, Romeo ve Juliet de yazılan bir şey:

‘Ölüm döşeğindedir şimdi eski sevda
Ve mirasçısı olmayı bekler yeni sevgi..’

İlk okuduğumda ağrıma gitti, şimdi buraya yazdığımda 2 kere daha ağırıma gitti. Nasıl yani? Dedim.

Henüz kalbimizdeki sızı geçmeden bir başka sevda mı yeşermeye başlıyor? Ne demek istiyorsun Shakespeare? (Şekspir)

Doğru mu anlıyorum bilmiyorum, doğru mu? Yani, ölen bir şeyin ardından gelen miras gibi mi? Bu kadar kolay mı?

Şu an üçüncü kere daha ağırıma gitti. Ama bende maksimum 3 olur. Gerisi hiç olur.

3 ten sonrasında stabil oluyor içimde her şey.

Evet, anlıyorum şu an seni Shakespeare (Şekspir) . Çünkü kalpler sevmek üzere yaratılmışlardır. Ve doğanın kanunu da bu şekilde işliyor. Bir bitiş bir başlangıç oluyor.

Bazen ayak diretsek de, bazen dirensek de bazen inat etsek de kurallar sırasıyla işliyor.

Bitişler yeni başlangıçları beraberinde getiriyor.

Bazen tanıdık bir başlangıç oluyor, mirasçı gibi, bazen yeni bir cümle oluyor.

Ama oluyor.

Demek istediğim birçok şey var. Ama hiçbirinde kendi kalbimden söz etmek, içimdeki anayasalardan bahsetmek istemiyorum.

İçimi bir kenara bırakıp, yazdıklarıma inanmak, yazdıklarıma iman etmek istiyorum. Çünkü inanç kuvvetli bir güçtür insanda.

Birçok alana hükmeder güçlü bir iman.

Bu yüzden yazdıklarıma inanmak ve içimi bu şekilde yönetmek istiyorum.

Hoşça kal arabesk duygularım.

Ve merhaba yeni, otoriter duygularım.

Umarım canıma okumazsınız.