İzleyiciler

27 Kasım 2023 Pazartesi

Üşüyorum, Öyleyse Varım..


Üşüyorum, öyleyse varım..


Olmasam üşüyemem ki. Mesela ruhum bedenimde olmasa üşüyemem. Montaigne'cim üşümenin aslında psikolojik bir şekilde düşünce ile yönetilebilen bir şey olduğunu söyler. Kendisi hayran olduğum bir şahsiyettir hatta ona bir mektup da yazmıştım. Fakat konumuz bu değil.

Arka fondaki Secret Garden beni çok sakinleştirse, dinginleştirse, ehlileştirse ve daha birçok şey olsa da; içimdekiler öfkeli değil zaten.

Bugün yaşamakla cezalandırılmış gibiyim yine. Yine uykumu çalıyor bir şeyler benden.. Şimdi sokağa çıkıp avazım çıktığı kadar hırsız var diye bağırsam ya da polisi arayıp uykumu çaldılar desem; olay yeri inceleme gelir mi? Ya da komşular meraktan değil, gerçekten kaygılandıkları için lambalarını yakıp 'ay bismillah ne oldu acaba kızcağıza?' derler mi? Yoksa uykular çok daha mı tatlıdır? Duyar kasmanın anlamı yok Sema, kime ne senin uykundan?

Hem mahallecilik de bitti zaten sus lütfen..

Kendi kendime konuşmam delilik mi? Bütün bunları dizlerimi kendime çekerek yazıyorum. Çünkü dizlerim benim içimi hep bastıran gücüm olmuştur.. ve şu an içimin şiddetli bastırılması lazım..

Hani ağlayınca mutluluk hormonları çalışıyordu. İyisimi yağrın da bir ambulans çağırayım. Beni hastaneye götürsünler.  Mutluluk hormonlarım bozulmuş, tamir etsinler. Zaten üşüyorum.

Üşüyorum..
Düşüyorum..
Varlığıma inanmıyor mu kimse? Daha ne kadar üşümem gerekiyor?

Nurgül bu yazıyı görünce şok olacak. Ve Kübra da bir ara girip baktığında peş peşe olmasının sevincini.

Evet arka fonda Vivaldi kardeşimiz yerini almış bulunmakta. O biraz daha gaza getiriyor en azından..

Üşüyorum. Biliyorum havalar soğuk ama benim sadece elim ayağım değil; içim üşüyor, kalbim üşüyor, beynim üşüyor. Ve ben (burayı bağırarak söylemek istiyorum) BÜTÜN BU ÜŞÜMELERLE BAŞA ÇIKAMIYORUM.

Evet bağırdığıma göre şimdi yazıyı sonlandırmanın zamanı geldi. Biraz Şeker Kız Candy izleyip uyumak için Allah'a yalvarayım..

Hoşça kalın.
Kamu spotu: Sigara sağlığa zararlıdır (aman her şey çok faydalı sanki)

Küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim.. 

9 yorum:

  1. Sigaranın sağlığa zararlı olduğu bölüme gelince bi tebessüm ettim :)

    Öte yandan secret garden dinlemek sizi sakinleştirse de içinizin üşümesine engel değil. Bir yerden ve yaştan sonra şarkı dinlemek değil söylemek istiyor insan. Tabi burada herhangi bir şarkıdan bahsetmiyoruz ruhumuzu dinginleştirecek türden bir şarkı olması mühim. Neyse efendim belki de yaz kadınısınızdır soğuk havalarla aranız pek yoktur ve dünya döndükçe siz de soğuk havalarda üşümeye devam edeceksinizdir. Yine de içinizi ferah tutun kalın bir batteniyenin kesmeyeceği titreme yoktur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sinirli olmadığım için sakinleştirmedi. Yoksa 15 yaşımdan beri çok severek dinlerim Secretciğim Garden'i :) tavsiye ederim eğer tavsiye isterseniz. Ama üşüme başka bir mesele
      Şarkı söylemenin de yaşı olur mu? Aklına estiğinde insan söyleyemeyecek mi :) söylesin, insan ne söylemek istiyorsa; edeple, lisan-ı münasiple, ahlakla söylesin. Ama içinde tutmasın ödeö yapıyor.
      Sıcağı da soğuğu da pek sevmem :) ben serinlik insanıyım ve çok nadiren ısınırım. Konu da ben değilim zaten :)

      Sil
    2. Ne çok gülmüşüm neden acaba? Sabahla mı alakalı bilemiyorum

      Sil
  2. Zamanında tavsiye etmiştiniz ben de dinlemiştim Secretciğim Garden'i, güzeldir kendileri :)

    Bence bağzı şeylerin yaşla ilgisi olabilir. Zamanın hiç bir şeye aldırış etmeden geçmesi gibi bir gerçek var. Bunun iyi tarafları da var tabi yoksa yaralarımız nasıl kabuk bağlayacaktı. Zaman geçsin de sizin de dediğiniz gibi olması gerekenler de zamanında olsun, söylenmesi gereken sözler söylensin, yaşanması gereken mutluluklar yaşansın. İnsanın 20li yaşlarda yapmaktan zevk aldığı şeylerle 30undan sonra yapmak istedikleri farklı olabiliyor.

    Hayat kısa kuşlar uçuyor Sema hanım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayat kısa, kuşlar uçuyor sözü bana hep başka bir şey hatırlatıyor. Ama yazamam buraya :) kötü bir şey değil.

      İnsan zaman geçmese de yaralarla yaşamaz. Yaratılışı bu çünkü. Bir yanı ünsiyet diğer yanı nisyandır insanın. Yoksa geçen zamanla alakalı değil. Saat hep 12.00 olsa da unutacaktık. Aman neyse gece gece.

      Artık kimseden kendime şarkı seçmiyorum ben. 20 li yaşlarım bitti diye mi? İyi geceler dünyanın kararan kısmı, günaydın Gece'm.

      Sil
  3. Hayattaki her şeyin, daha doğrusu hayatın kendisinin tamamiyle boş geldiği bazı anlar oluyor mu sizde de? Bağzı duyguların bir kısım insanlar için benzer mi olduğu yoksa sadece bana mi öyle geldiği konusunda şüphelerim var. Bu kadar nadide bir kişilik olamam herhalde :) Yoksa şöyle mi demeli; ‘her insan nadide bir kişiliktir.’ Her lnsan nadide bir kişiliğe sahipse bu aslında kimsenin nadide olmadığı anlamına mı gelir? Gece gece kafam güzelleşmiş galiba :) Neyse Üsküdar da Mihrimah sultan camiinin arkasında payedar cafe var bilir misiniz bilmem. Olur da yolunuz düşerse o taraflara, üst katlarda cam kenarı bi masada Mihrimah sultan camii, bahçesindeki mezarlık ve boğaz manzarasına karşı bol tefekkürlü bi çay ısmarlayın kendinize benden taraf. Masrafı da size yıktık bu nasıl çay ısmarlamaksa artık :) En iyisi Zeyneb’i de götürün o ısmarlasın benden taraf :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Fırsat buldukça gideriz Payidar'a ya da sizin tabirinizle Payedar'a :) çayı da içmiş kadar olduk efendim teşekkür ederim.
      Diğer konuya gelince; işin aslı ben kimsenin birbirine benzerlikleri dahi olsa her insanın eşsiz olduğunu düşünüyorum. Birine çok benzeyebilirsiniz, haddinden de fazla olabilir ama kimse olamazsınız ya da kimse siz olamaz. Duygularınızın ve kendinizin eşsizliğini kutlayın bugün. Yarın değil ama bugün :) Küçük Prens'te de söylendiği gibi; ' o sıradan bir gül değil, senin gülün. Gülünü senin için bu kadar önemli kılan onun için harcadığın zamandır.' Kelimelerin yerini değiştirerek bir hayat boyu sarılacağımız bir söz bulabiliriz mesela :)

      Sil
  4. Sarılacak bir söze ihtiyaç duydum ve kelimelerin yerini değiştirerek kendim için şunu seçtim; 'Ben sıradan bir gül değilim, onun gülüyüm' :) Arka fonda bilinçli seçmediğim bir şarkı çalıyor ve diyor ki; 'Senin eşkin meni düşürdü dile'. Günün birinde dillere düşeceğiz diye korkmuyor değilim ama sonra diyorum ki fazla bir bedel olmaz yinede. Yine fazla mı duygusalım ne. Hayat duygusallıkla yaşanmıyor ama arada şöyle bi kenara çekilip iki kelam etmeden de yaşadık diyemeyiz. Herkesin payına bir söz düşüyor bu hayatta. Kimi bir ömür diz dize oturup sözünü söylüyor kimi de bizim gibi blog köşelerinde kendi sesinin yankısıyla muhabbete tutuşuyor :) Teşekkürler ve herkese iyi geceler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimsenin kimseyi tanımayacağı mahşer gününde, herkesin birbirinden kaçacağı o günde; bu kelimeler ve cümleler bizi aşina kılacak bağzı şeylere. Belki bir köşeye çekilecek ya da soluklanıp 'acaba nerede görmüştüm' diyecek kadar düşündürecek gibi geliyor bazen. Bazen kelimesini de ne zaman kullansam arkasından hep istemsizce bazenler çoğalıyor bazen diyesim geliyor. İşin ilginç tarafı her 'bazen'e de uyuyor.
      Ve gelelim size; çok sesimizi birilerine duyurma derdimiz var mı bilmiyorum :) bu hususta derdimiz de müşterek mi onu da bilmiyorum.
      Güzel şarkıdır. Bırakın kendinizi şarkıya. Eğer hala o fondaysanız :)

      Sil