Hiç kimseye ve hatta hiçbir şeye benzemeyen ama hep bir
yerden tanıdık olan kişi bizim neyimiz olur?
Affedin daldığım oluyorsa eğer..
Hangi köşe başı,
Yahut biri var mı; bu sorunun cevabı bana gizli, ona ayan
olsun?
Bu yabancı tanıdıkları nereden ısırıyor bu gözlerimiz?
Rüyalar mı?
Sokak lambaları mı?
Aynı toprağa mı düştü tohumumuz?
Aynı hamurda mı mayalandı ekmeğimiz?
Aynı suyun başından mı aktık?
Biri varsa cevabı bilen söylesin..
Söylesin de bu kalbim, elime avcuma sığmayan, sancıyan,
çırpınan bu kalbim bir sükunete ersin..
Ne gariptir.. içimde günlerdir milyonlarca kelimeyi
biriktiriyorum.. ne gariptir ya Rabb’im konuşmaya gelince lal kesiliyorum.
Aşk diyorum 3 gündür içimden, ama öncesinden biliyorum.. Aşk
deyince sızlayan izlerim var, düğümlenip susuyorum..
Bir de boğazımda kabzolan nefesim..
Ama işte bu kadar.
Ahh, bugün ne zor bitti. Oysa yeni bir şeylerden
bahsedecektim.
Bir kanadın kalbime nasıl dokunduğundan, kuşları izlerken
yere nasıl düştüğümden söz edecektim..
Akşamın bu saatinde..
Hem de bu saatte..
O halde biraz yağmur ve klasiktir bir battaniye..
İyi geceler, geceyi arzulayan herkese..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder