Allah’ım, Aşk’tan yana ateşimizi bol et.
Yaksın gönüllerimizi, üzerimize öyle ateşler dökülsün ki
küllerimizden doğmayı öğrenebilelim..
Allah’ım, Sevgili’nin nazarını üzerimizde daim kıl ve
hasretine beka libası giydir.
Gözyaşlarımızın izi iyilik nedir görmesin..
Allah’ım Aşk’tan yana nasibimizi azaltma.
Sevgili’nin toprağına secde etmeyi, onun sesiyle ihrama
bürünmeyi, sükutuyla kıyama durmayı nasip et..
Hatırasının kokusunu kadehlerimizden eksik etme.. Ki o
kokunun sarhoşluğundan ayılmak nedir bilmeyelim.
Binlerce defan kırılan kalbimizdeki harabemizi imar etme
Rabb’im..
Kırgınlıklarımıza hürmet edebilmeyi bizlere öğret.
Yıkıntıları saray sütunlarına değişmeyecek bir basiretle
yürüt bizi gönül harabelerimizde.
Ama hepsiyle beraber Yar’in vuslatını erteleme Rabb’im..
Gamzesinden doğan güneşi, kirpiklerindeki Ay’ı.. eksik
etme..
Ama hasretini çoğalt..
Bizleri Sevgili’nin aynadaki sureti
Bizleri Sevgili’nin gölgesi
Bizleri Sevgili’nin Mecnun’u eyle..
Ki San’a benzeyelim..
aşık, maşuğun rengiyle boyanır(mı?).
YanıtlaSilMaşuğun olduğu yerde aşık kalır mı? Aşık tepeden tırnağa Maşuk'tur, eğer aşıksa..
Silleyla ve mecnun hikayelerini, duygusal bir kaç şarkı ve şiiri, acıklı Türk dizilerini bir kenara bırakırsak aşığın tepeden tırnağa maşuk olduğu falan yok. Esasen aşık olan da yok. Aşk dediğimiz olgu; kavuşunca, tılsımı bozulan bir büyü ya da uykudan uyanılan bir rüyadan başka bir şey değildir. Peki aşk yoksa insanın yüreğinde hissettiği ve bir türlü geçmek bilmeyen o derin sızıyı nereye koyacağız? O da tıpkı istediği oyuncağı ya da şekeri elde edememiş bir çocuğun çektiği acıdan, döktüğü göz yaşından farklı değildir. O acının bir türlü geçmemesi maalesef bazı anıları çocukluğumuzdaki kadar kolay unutamıyor olmamızdan ve tabi kavuşamamış olmaktan ileri geliyor. Arzu ettiğin şeye ne kadar yaklaşırsan kusurlarını o kadar yakından görürsün ve insan kusurlarla doludur. O yüzden yakınlaşmak uzaklaşmaktır aynı zamanda. Kimse kimseyi eksiklikleriyle birlikte sevmediği gibi doğru ve yanlışın yer değiştirdiği böyle bir dönemde, sevilmeye layık erdemleri keşfedecek göz de kimsede yok. Bunları arayan da yok. Günümüzde aşk; üzerine şiir ya da özlü sözler yazılan ve tabi sosyal medyada bolca reklam edilen içi boşaltılmış bir olgudan başka bir şey değil. İnstagram storylerinde bir çiçekten sokak hayvanlarına kadar gözünün gördüğü her şeye merhameten ve iyilikten bahseden insanlar, kendi anne babalarına bir bardak su getirmekten ya da gün aşırı hallerini sormaktan acizler. Bir köpeğe gösterdikleri merhameti ailelerine göstermezler. Kısacası aşk da dahil her şey koca bir illüzyondan başka bir şey değil.
YanıtlaSilTabii ki saygı duyuyorum düşüncelerinize..
SilMuhakkak yaşanmışlıklar, gözlemler ve izler vardır.. Aşk hakkında söylediklerinizi kabul etmiyorum :)
Aşkı dizilerden, şarkı ve şiirlerden öğrenmeyi umuyorsanız reddetmekte haklısınız.
Öte yandan evet popüler kültür ve doğurduğu sonuçlar hakkındaki görüşleriniz kabulümdür..