İzleyiciler

21 Temmuz 2022 Perşembe

Çiçek Hüznü..

 


Bugün kalbime ağır gelen bir şey öğrendim..

Öğrenmeden önce daha sakindim aslında, öğrendikten sonra derin bir iç çektim, ama içime çektiğim nefesi geri veremedim..

Biz insanlar neden aklımızı iyi işler yapmak için kullanmıyoruz ki?

Çiçekleri kısırlaştırıyorlarmış!

Sırf daha fazla para kazanmak için..

Neden bu kadar kötülük? Kaç yaşındayım, belki ömrümün yarısına geldim, en azından çocuk değilim.

Ama bu yaşıma kadar aklımın ucundan dahi geçmezdi. Ben çiçeklerim solunca başuçlarında üzülüyordum. En fazla ileri gidebildiğim teorim de onların ayarlarının bozulması üzerine değildi. Yerlerini beğenmediklerini ya da toprağının değişmesi gerektiğini ve nihayetinde benim iyi bir çiçek bakıcısı olmadığımı düşünebiliyordum.

Sırf birkaç lira için, tekrar aynı çiçeklerden alalım diye onları kısırlaştırma fikrini asla düşünemezdim, asla.

Evet, belki zahiren hırsız değiller. Peki, ama bu gerçekten alın teri mi?

Başkalarını bilmem ama bizim çiçek büyütme hevesimizi kırmaya hakları yok bence. Umut ediyorum ben her çiçekte..

Aklıma Hamlet’te çok sevdiğim bir bölüm geldi. Shakespeare’in en sevdiğim eserlerindendir Hamlet;

‘Kim dayanabilir kırbacına?
Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine
Sevgisinin kepaze olacağı
Kanunların bu kadar yavaşlaması
Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine..’

Çok mu suçlayıcıyım, bilmiyorum. Ama kırıldım mı? Sanki.. Ama, ama hani kırgınlık sessizdi, benim içimdeki bu gürültünün sebebi ne?

Ben bu oyunun bir parçası olmak istemiyorum.

Çiçekler neden soluyor? Yani çiçeklerden ne istenebilir?

Kızdım şu an, birkaç gündür aklımı oldukça meşgul eden diğer konu geldi pat diye masamın üzerine düştü.

Şimdi yazsam bir türlü, yazmasam bana dert.

Dertlenmek kötü değil de, biriktirip biriktirmeme hususunda biraz kararsızım sanki.

Çiçeği dahi tüketiyorsak, hayata neler yapmayız ki?

Hayat’ın Hayy’dan geldiğini öğrendiğim günden bu yana, yaşadığım hiçbir şey için hayatı suçlamadım. Her şeyin bir dengeyle doğduğu hayat, yaşamın başlangıcı.

Ama suçlu insan..

Ezelden beri..

Üzgünüm, yine çok üzgünüm..

Yazıma verdiğim başlık dahi beni hüzünlendirebiliyor. Çiçeğin hüznü mü olur? Oluyormuş..

Üzgünüm sevgili çiçekler, keşke sizi bizden koruyabilsem..

Hepinizden özür diliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder