Bir şeyi çok yönlü düşünmek bir lanet mi bir nimet mi?
Her şeyi düşünmek demiyorum, bir şey diyorum. Mesela ben
biri üzgünken gülmekten hayâ ediyorum, biri mutluyken de acı çekmekten.
Bu sanki insanlara saygısızlık etmek ve onlardan bir şeyler
çalmak gibi geliyor bana.
Ama hep yanlış anlaşılıyorum.
Aslında belki sadece biraz hassas ve ince düşünüyorum.
Ama neden hep yanlış anlaşılıyorum? Benimle alakalı bir şey
olsa gerek.. Evet, tamam kabul herkes ben gibi değil. Herkes zaten kimse kimse
gibi değil.
Kimse üzerine bir şey alınmasın, aman kimse benden bir şey
ummasın diye verdiğim çaba ne çok yoruyor..
Mesela bir de kırmamak için gösterdiğim gayret var..
Ahh Allah’ım, peki adını koyamadığım, açığa çıkmayan, isme
cisme bürünmeyen, ama içten içe kalbimde kanayan bu derdimi ben nereye
götüreyim?
Adını bilmediğim derdi kime anlatayım da derdimi iyi edeyim?
Bir yazıya iki ayrı konuyu sığdırmak olsa olsa kafa
karışıklığıdır. Ama bu benim, bu ben.
Aynı anda 5 şeyi düşünüyorum ne yapayım?
Peki, bu ekim ayının başlattıkları tam olarak hangi ay da
bitecek?
Kalbimdeki bu ağrıyı, bu sancıyı, bu yükü, bu sıkışmışlığı,
bu daralmayı, bu avazı, bu.. nerede bitecek?
İsmini koyamadığım, adını bilmediğim bu derdi nasıl
anlatayım?
Dinlemediğim müzik, izlemediğim film, okumadığım kitap-dergi
kalmadı..
Boyamalar yaptım, yürüyüşe çıktım ve spor yaptım; geçmedi
Elimi kalbime koymaya korkuyorum.
Bu ağrının, bu derdin bir adı olsun diyorken olmuyor işte.
Ekim ne büyük acılar ektin sinemize..
Ne merhem sürülüyor ne sancısı diniyor..
Bir yol var elbet, bir yerlerde bir çıkış yolu. Ama nasıl
nerede?
Allah’ım bu sarsıcı, bu yakıp kavuran, ama açığa çıkmayan,
adını bilmediğim ve belki henüz tanımadığım; ama anlatırken gözlerimi yaşartan,
ama anlatırken nefesimi kesen, ama anlatırken burnumu sızlatan, ama kalbimi
acıtan bu derde merhemini sür.
Ve bitsin bu Ekim artık..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder