Tam ne zamandı hatırlamıyorum ama 2 yıl evvel diye kalmış
aklımda..
Farsça bir parça var, Mohsen Chavoshi- Kojaei olarak
yazılıyor, okunuşu Muhsin Çavuşi- Kocai ve Türkçesi Neredesin? Olan bir parça..
Ofisteydim, aslında hiç iyi de değildim..
Yılını hatırlamasam da, ay olarak Ocak ayıydı..
Yutkunamadığım, uyuyamadığım, uyanamadığım bir zamandı..
Bir şarkının bütün notaları dahi bir insana dokunur mu? Bütün
iç çekişlerine ortak olunur mu?
Dokundu..
Ortak da olundu..
Durup dururken neden aklıma geldi diyordum bu parça? Yazıya başlarken bunu düşünüyordum hatta.. Niye şu an bunu yazmak istiyorsun? Diye sordum kendime..
Sonra baktım Ocak ayındayız..
İzi kalmış belli ki..
Yara biliyor tarihini..
Yara çok iyi biliyor sene-i devriyesini..
Bugün tekrar dinledim aynı parçayı, hatta üst üste birkaç
kere dinledim. Ama hep başka bir işle meşgul oldum ve parçayı kaçırdım..
Uzun bir hastalık sürecini geride bıraktım. O zaman da çok hastalanmıştım ama o zamanki fiziksel bir hastalık değildi..
O zaman da böyle hastalanmıştım, ama geride bırakmak için
kalbimi çıkarmam gerekmişti..
Ne yani, zaman hep birbirini mi tekrarlıyor şimdi? Hep aynı zamanı
farklı gömleklerle mi yaşıyoruz?
Aslında dünyanın dönmesi sadece kendi etrafımızda dönüşümüz
mü?
3 gün..
Ama koskoca 3 gün; gece-gündüz demeden, her anı yıllara denk
düşen ve 3 gün sonrasında bir dönüm noktasına girdiğim bir ay..
Ve şimdi.
Hangi yıla ait olduğunu dahi hatırlamadığım, bende olup bana
yabancı gelen bir yaraya bakıyorum..
O zaman da geçmeyecek sanmıyordum. Hatta anneannemi kaybettiğim
günden bu yana, hiçbir şeyin çok kalmayacağını da çok iyi öğrendim. Her şey geçer
biliyorum.
Hem de her şey geçer..
Nitelik ve niceliği kişiye göre değişse de, her şey geçmekle
kaimdir.
Şimdi Mehmet Emin Ay dinliyor ve geçen sürecin nasıl
geçtiğine bakıyorum..
Ve bir sorum var? Acaba ne okusam?
Sabahattin Ali mi? Yoksa Halil Cibran mı? Yahut İvan İlyiç’in
ölümü mü?
Ne alakası var yazıyla okumanın? Her şey geçse de her şey
alakalıdır birbiriyle.
Ben günlerce kendimi sıkıp, sustuktan sonra bu parçayı (Mohsen
Chavoshi- Kojaei) dinledikten sonra hıçkıra hıçkıra ağladığım gün,
söyleyemediğim her şeyi okudum..
Bütün düğümlerimi okuyarak yuttum..
Bütün gözyaşlarımı okuyarak akıttım..
Bütün sözlerimi okuyarak sustum..
Sızlamıyor şimdi hiçbir yanım. Hamd olsun, yarayı açan
merhemini de gönderiyor..
Saymadım ama yukarıda üç-beş kere yazdım; her şey geçer..
Şimdi akşam oldu.
Neyse çok da konuşasım kalmadı artık. Bu konuya ayırdığım
zaman bu kadar kalsın..
Hoşça kal..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder