Seni yazacağım bir gün.
Bir gözün bu kadar anlamı nasıl taşıdığını karalayacağım
beyaz bir kâğıdın üzerine. Ve değmeden her hangi bir göz gözlerine, o satırlara
değen herkesin içi ısınacak..
Gülüşünün gölgeliğinde dinlenen herkes, dudaklarından
dökülen harflerin serinliğinde huzur bulacak.
Bir gün yazacağım seni.
Hiç dokunmadan kalbinle nasıl sarıldığını..
Sesini hiç duymadan bütün dilleri bildiğini.
Evrenselliğini..
Sonra biraz ketumluğunu yazacağım, bir sırra sadakatini.
Şefkatini..
Yutkundum şimdi ve gözlerim doldu. Çünkü biliyorum,
acımasızlığın, önyargının, nefretin, kinin olduğu bu coğrafyalarda.. Ne çok
ihtiyaç var sendeki bu merhamete..
Ve yine aynı merhamete iliklerine kadar ihtiyaç duymak.
Ve ‘ihtiyacım var merhametine’ diye bağıramadığı için
kimsenin, şefkatine sığınmanın ne demek olduğunu bilme nimeti..
Bir gün yazacağım işte hepsini.
Seninle geçirilen bir anın ömürden sayılmadığı, saatlerin en
hızlı ilerlediği, zamanın nasıl güzel geçtiğini yazacağım bir gün..
Okuyan herkes sana sırılsıklam âşık olduğumu düşündükleri
bir yazı yazacağım. :) Ama bunun aşk
olmadığını senden başka kimsenin anlamayacağı bir yazı işte..
Bir gün tüm kalemlerimi önüme toplayıp, en sevdiğim kâğıtların
üzerine, adına kıyıp yazamadığım, ama her okuduğumda sana sarıldığım bir yazı
yazacağım.
İnsaf et, bu kadar güzel olma.
Bütün defterlerime seninle ilgili bir satır düşeceğim. Ben defterleri
çok severim ve birçok defterim vardır. Ama hepsine seni bir kere yazacağım..
İnsaf et, bu kadar güzel olma..
Bahsetmeyeceğim güzelliğinden. Ama yeşili, maviyi, suyu,
güneşi, denizi ne bileyim bir çiçeğin ihtişamını falan..
Böyle güzel olunmaz.. :)
Bir gün yazınca seni, sen bile bilmeyeceksin belki. Ama keşke
herkesin ömrüne değsen bir kere dahi olsa.
Güzelliğin bulaşsa..
İnsaf et, bu kadar güzel olma :)
Seni seviyorum.. :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder