Bugün öylesine uyandım.
İşe gitmek istemedim. Hatta sabahtan akşama kadar sadece
uyuma isteğiyle uyandım. Salı zaten günlerden de..
Oldum olası sevmem Salı’ları. İsminde bile meymenet yok.
Bana göre bu böyle tabi.
Bu aralar biraz durgunum. Hatta bu aralar bugünle beraber
tam 1 hafta 3 gün diyelim. Bir gün üstüme devrildi tamamıyla. Sonra bir daha
kaldıramadım düştüğüm yerden.
Hevesim kalmadı.
Güvenim azaldı.
İnancım zayıfladı.
Gücüm tükenmeye yüz tuttu.
Dipsiz kuyuları özledim. Ya da en derinini işte karanlığın.
Özledim ben bunları.
Kaldıramadığım bir gün daha ekledim ömrüme. Kaldıramayacağım
bir gün. Ölüm gibi değil yara gibi. İz gibi.
1 hafta 3 gündür kendimde yeni bir yol kendimde yeni bir ben
keşfettim. 28 yıllık ömrümde ilk 6 yılı geçtim de ondan sonra işte 22 yılım pat
diye üstüme düştü.
İçim boşaltıldı sanki sonra.
Gizli depresyondayım aslında. Gizli diyorum çünkü alenen
depresyona girdiğime kimse inanmıyor. Gerçi depresyona da birileri inandırmak için girilmez. Ya da bir şey değil işte..
Ben hayatla dalga geçmeyi iyi bilen biriyim aslında. Yani
Zeyneb’in tabiriyle, “ömrün malzeme toplamakla geçiyor Sema”
Beni en iyi Zeyneb tanır, dediği de doğru zaten. Yeteri
kadar eğlenceli bulmadığım hayatta hep dalga geçeceğim, neşemi yerine getirecek
bir malzemem muhakkak vardır.
Ama bu malzemeler asla insanların duyguları olmaz.
Olmamıştır da.
Bu yüzden olsa gerek 1 hafta 3 gün önce tepe taklak oldum.
Yere düşen yaprağa basamazken, ömrümde, 28 yıllık ömrümde 1 hafta 3 gün önce
üstüme bastı yıllar.
Daha önce de çok düştüm. Çok yıkıldım. Zayıflıklarımı bu
sabah gizlemekten vazgeçtim. “Güçlü olmak zorunda değilsin” dedim hatta
kendime. “Bırak boş ver en dibe çöreklen.”
Hava çok kötü burada, en sevmediğim hava tipi. Ne kış ne yaz
ne bahar ne son bahar. İnek gibi.
Ve ben..
En sevdiğim şehirde, içim bomboş, içim kupkuru, hissiz,
duygusuz, gri bir İstanbul gününde ben..
Gün erken bitecek artık..
5 ay sonra belki yeniden yeşerecek yapraklar..
İşte bir sonbaharda Eylül’ün sonlarında.. Ben en sevdiğim
İstanbul’da..
1 hafta 3 gün önce yıkılan 22 yılın izleriyle ben, öylesine
uyandım bu sabaha..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder