İzleyiciler

6 Eylül 2018 Perşembe

Ben Bir Mazoşistim Belki De..


Acı çekmeyi sevdiğim zamanlar biliyorum. Çünkü acının beni ben yaptığına inanıyordum. İlk acımı dün gibi hatırlamıyorum. Hangisinin ilk olduğunu da bilmiyorum..

Ne zaman bir şeyler yolunda gitse içimi derin bir huzursuzluk kaplar. Bu inanca nereden kapıldım bilmiyorum. Ama zifiri gecelerin sabahına duyduğum ümit gibi güneşli günlerin de bir geceye dönüşeceğine dair bir inanca sahibim.

Nereden geldi bu inanç bana ya da kim öğretti bilmiyorum. Ama sahibim işte.

İnsan bu korkuyla yaşadıkça, aslında insan sadece korkuyla yaşadıkça o korkunun esiri oluyor. Aşamıyor. Aşamadım. Bu yüzden acıyı acı çekmeyi sevdim.

Derdi olmayan insan olur mu? Ben hep inandım derde ama dert ve acı aynı şey değildi. Acıyı seviyor olmam bir tık belki biraz daha üstünde mazoşistlik olabilir.

Ya da korkudur bilmiyorum.

Dert bence Hak’tır. İnsanı hakikate ulaştıran, yandıkça aydınlatan bir ışıktır. Ama acı öyle değil. Acı insanı insana gömüyor.

Biliyorum.

Çok gömüldüm.

Kendimden başka yas tutanım da yoktu.

Kimse bilmiyordu çünkü.

Ben çok gömdüm kendimi kendimde.

Her güzel şeyin peşi sıra derin acılara gark oldum. Belki ben çağırdım acıyı bilmiyorum. Ama oldum biliyorum.

Kötü müyüm? Hayır. Melankoliyi oldum olası sevmemişimdir. Karamsarlık hiç tarzım değil. Acıyı içimde, sinemde kendimle çekmeyi yeğlerim.

Acının gösterişi olmaz ayrıca. Bağıra bağıra acı mı çekilir Allah aşkına..

Şimdi bir telefon geldi. Uzun bir konuşma olacağı şimdiden belli unutmadan sözlerimi bitireyim.

Güzel şeyler de oluyor hayatta. Mesela yolda gördüm geçen. İki kişiden biri diğerine gülümseyerek “günaydın” dedi, diğeri de aynı samimiyetle “sana da günaydın” dedi. O samimiyeti gördükten sonra yol boyu başımı kaldırmadım.

İçimi bu samimiyetin sıcaklığına bıraktım. Ve bütün gün sırf o iki insanın birbirlerinin “günaydın”ları oldukları için bütün insanlığa olan ümidimi kesmedim.

Sadece bu kadar da değil. Acı hala ve her zaman çekiyorum doğru. Ama güzel şeyler de oluyor hayatta.

Ve şu da bir gerçek, o gün onları görmemi sağlayacak kadar güzel bir gece geçirdim. Bana güzel bir “iyi geceler” olandı belki de başkalarının “günaydın”larında bulduğum samimiyet bilmiyorum.

Her halimize şükürler olsun. Dostlara selam ederken küçüklerin gözlerinden büyüklerin ellerinden öperim..

2018- İstanbul

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder