Toprağım…
Ham halim…
Yangına düşmüşlüğüm
Ruh üflendiğinde ete bürünmüşlüğüm
Üşümüşlüğüm ayazda
Ağlamışlığım hıçkırıklarla
Sızmışlığım gökyüzünden
Sinmişliğim yeryüzünden…
Toprağım,
Kara yüzü içimin
Karanlık yüzü gecelerimin
Oysa toprağım
En pak halim sensin benim
Saflığı çocukluğumun
Sadrı sözlerimin
Yangını sevdamın
Hasreti toprağım hasreti çağlarımın…
Kaç yıldır yaşıyorum bilmiyorum
Sahi nerden geliyor bu yorgunluğum
Nedir bu toprağımdan ayrılığım
Kim benim derdim
Toprağım,
Dirilmişliğim…
Gözlerim dalıyor uzaklara
Bekleyenim mi var beklediğim mi bilmem amma
Bir toprak kokusu gelse mesela
Göz bebeklerimden düşse şakaklarıma
Oradan ince ince inse toprağımın üzerine
Sonra kokusu yayılsa toprağımın
Can bulsa asırların ölmüşlüğü
Bitse mesela şu içimdeki kavgalar
Kalem kâğıt davaları
Gönlün bürokrat sevdaları
Bıraksam ya şu omzumdaki yaşları…
Ahh…
Ölü toprağımın sermayesi
Ahh…
Ölü toprağımın kimliği
Ahh…
Ölü toprağıma üflenen nefes
Düş işte düşmeden cemre…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder