İzleyiciler

14 Eylül 2024 Cumartesi

Kuşlar Beni Sana Hatırlatırsa..

 




Yığıldı içimde yine cümleler. Hangi yöne dönsem oraya düşüyor. Neresinden tutsam elimde kalıyor. Biraz duygusalım.

Dündü..

Kötü bir dün oldu. Daha kötü dünler yaşamama rağmen yine de ilk 10’a şimdilik girebilecek içerikte olduğunu söyleyebilirim.

Şairin de dediği gibi ‘insan bir akşamüstü ansızın yorulur.’ Yorulmayı icat edenden de Allah razı olsun. İnsan bazen kuramadığı bir milyon cümlenin ve anlatmak istemediği duyguların tamamına ‘yoruldum’ diyerek sığınıyor.

Bir gün limanlarım olursa adını ‘yoruldum’ koyacağım. Hep beraber adsız gemilerimizle, isimsiz ve gizlediğimiz duyguların demirlerini atar ‘yoruldum’ der geçeriz. Ve belki üstünde de çok durmayız.

İnsan daha büyük savaşlardan galip çıkıp, neden daha küçüklerinde yeniliyor? Bilenler bilmeyenlere söylesin.

Geçen yolda yürüyordum. Kötü dünden daha öncelerdeydi, o kadar da kötü değildi. Fakat sağanak kalp ağrılıydı işte. Neyse bir yıkıntının kenarında, bu mevsimde açmış birkaç papatya gördüm. Ne için ümit ediyorsun dedim. Hem de bu harabenin yanında. Ezecekler seni. Bahar da değil, kimi neye umutlandırmak istiyorsun? Neden papatya tam olarak o gün gördüğüm papatya neden bugün bana gereksiz bir umut bahşediyorsun?

O gün o papatyayı gördüğümde kendimle beraber birkaç kişiyi daha düşündüm. Biz de yanlış mevsimlerde açma hevesine girmedik mi?

Biz de her yüzümüze güleni dost zannetmedik mi?

Bizim de yapraklarımızı koparmadılar mı? Köklerimizi sökmediler mi? Bilmediğimiz bir sürü şeyin arasında bazen tek ümidimiz sıradaki şarkının bize gelmesi değil miydi?

Sıradaki şarkıları koruyun arkadaşlar.

2 gündür duygusal, bir süredir sinirliyim. Yanlış çağ güzellemesi yapmayacağım. Her şey biraz sıktı. Hatta bazı kelimelerden de sıdkım sıyrıldı. Mesela herkesin bir şeylerden eti ve kemiğiyle nefret etmesi olayı artık samimi gelmiyor. Ya da söyleyenlere gıcığım ondan olabilir.

Yazıyorum çünkü bu yığılanlardan azad olmam lağzım. Nolur beni biraz terk edin. Bırakın yakamı paçamı, bir parça uykumu bırakın.

Biraz da kitap okuyalım değil mi?

Yine geleceğim, inanıyorum yazacağım. Ama şimdilik yazmak o kalbimdeki boşluğu, bir akşam üstü sancısını almadı. Sanki kabuğu soyuldu yüreğimin. Ne garip dün kanamıştı bugün kabuk bağlamış, al işte dile düştü yine aynı yerden devam ediyor sancısı.

Höh ne melankoli yaptım ya. Bırak bu işleri Sema’cım tanımasak inanacağız :)

Hoşça kal

Sıradaki şarkı değil de bu şarkı benden bu yazıya gelsin ‘Buray & Ceren Gündoğdu - Beni Affet’

Olur da kuşlar beni sana hatırlatırsa (ki bana çok şey öğretmişlerdir) n’olur ihmal etme dinlemeyi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder