İzleyiciler

9 Temmuz 2024 Salı

Sen Yolcu Ben Sancı..

Yazamıyor değilim, yazmıyorum. Çıkarıp içimdekileri ortaya koysam sahipsiz kalacak çünkü biliyorum..

Beni bilen bilir, çok umursamam hiçbir şeyi. Fakat 3 günde bu hale de gelmedim. Bunu da sadece beni hakikatte tanıyanlar ve bu satırları okuyanlar biliyor. Bildiniz de başınız göğe mi erdi? Sanmam.. Ben zaten ömrü hayatımda kimsenin başının göğe erdiğini de görmedim. Ama güzel tabir. İnsanı güldürüyor.

Yazamıyor değilim, yazmıyorum demiştim. Şimdi niye yazıyorum? Çünkü gizlemek istediklerim var. Çünkü beni artık ne Lavinia, ne yeşil, ne ismimle müsemma olan gökyüzü anlar.

Şair diyor ya bir yerde;

'elimi beş yerinden dağladı beş parmağın
bağrımda da yanmadık yer bırakmadan git..' çok şiir sevmeyen bir insan olarak ve yine bağzı şiirleri haddinden fazla seven bir insan olarak; bu satırlardan aldığım ilhamla, dilimin lâl olması gerektiğini öğrenmiş ve kabullenmiş olmanın haklı ya da haksız ıstırabı içerisindeyim.

Ve yemin olsun geceye keder içindeyim. Bu konuyu daha fazla uzatmayacağım.

Şimdi aynı yazıda bambaşka bir yere gideceğim. Biraz da sinirliyim.

Neden insanlar yaptıkları şeyleri onlara 'sen yaptın' dediğimizde sinirleniyorlar? Ve bunun adı neden suç oluyor? Çok saçma değil mi? Bir insan bir hata yapmış olabilir. Ona hatasını söylediğimizde neden suçladığımız düşünülerek bize saldırıya geçiliyor?

Neden bütün insanlar hep haklı olduğunu düşünüyor?

Neden çiçek almak ve birini mutlu etmek bu kadar zor?

Neden milyonlarca dil olan bu dünyada insanlar anlaşamıyor?

Neden bağzıları için hayvanlar insanlardan daha değerli? İnsanı sevmeyen, hayvanı sevebilir mi?Sevmeyi başlatan insan değil mi?

Neden istediğimiz gibi Allah'a inanamıyoruz?

Niye illa birilerinin kalıplarına göre yaşamalıyız?

Arkamızdan konuşanlar neden yüzümüze gülerken kızarmıyor?

Kitaplar neden bu kadar pahalı? Okumayalım diye mi?

Neden haklı olmak anlamaktan daha önemli?

Kurban bayramını eleştirenler, neden otların canına kast ediyor?

Neden kaldırımların üzerine araba park ediliyor?

Niye kafesler var ve kafesler neden kuşlarla dolu?

Çok yaşamayacağımız bir dünyanın, hangi parçasını niye sahipleniyoruz?

Gürültüyü sevmiyorum.
Kabalığı sevmiyorum.


İyi Salı'lar ve hayırlı sabahlar.

Not; Salı günlerini hiç sevmem.

8 yorum:

  1. İlk cümleye binaen; ‘sözü layık olmayan birine söylemek sözü heba etmektir‘ derler. Sözün de bir izzeti nefsi, gururu var. Anlaşılmayacağı yerde dile getirmek bunları hiçe saymak oluyor biraz. Sonra söz sahibine de küsüyor, onu yerli yersiz ortalığa saçan sahibinin de diline gelmek istemiyor. Ama hayat işte, insan her zaman dilinden anlayacak insanlarla muhatap olamayabiliyor.
    Şu sıralar ben de her söz tek bir kapıya çıkıyor gerçi. Bu yazının da oraya çıkası var ama direneceğim. Dile getirilmemesi gereken şeyler de var. Bağzı hikayelerin gururla anlatılacak pek bir yanı olmayabiliyor. Daha doğrusu kimse tarafından öyle görünmeyecek hikayeler de var ve kimse anlamayacağı için anlatılmaması da gerekiyor. Ne diyelim derdi çeken bilir ve tabi kederi de.
    Zaman hızla akıp geçiyor Sema hanım. Her geçen günle birlikte yaşlanıyor olmanın kederi bir yana, her geçen gün, ay, yılla birlikte kabuk bağlaması gereken yaraların daha da derinleşmesi, acısının hafiflemesi gereken yanlış kararların daha da can yakıcı olması gibi dert üstüne dert ekleyen yanları da var geçen zamanın.

    Neyse, kederimiz bakidir bizim. Ay’la aranız nasıldır bilmiyorum ama bu gece dolunay var gök yüzünde. Kederimizin elinden tutup temaşa etmeye değer bir manzara sunuluyor bize.
    Teşekkürler ve iyi geceler herkese. (Radyo programı sunucu bitirişi gibi oldu bu da ama neyse:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuzu aslında siz yazdıktan tam 1 saat sonra gözlüksüz ve yarı uyku haliyle okudum. Çok kederli gördüm sizi, hayra mı yoralım bu hali?
      Ay'la aram çok iyidir elhamdülillah. Dün akşam dışarda gördüm zat-ı alilerini. Usulca selamlaştık. Büyüler beni.
      Bilen bilir Ay sevgimi. Siz de şimdi öğrenmiş oldunuz. Hakkımda pek fazla şey öğreniyorsunuz, fakat size söyleyeyim; hakkımdakilerden sorguya çekilmeyeceksiniz :) müsterih olun.
      Ay ışığında kitap okumuşluğum, en güzel hangi pencereden görünüyorsa orayı kendime mesken yapmışlığım, sırf onun fotoğrafını çekmek için makine almışlığım var :) bu bilgiler de neyse ki sorgu suale tabii değil

      Sil
  2. Bir süre sonra bazı ruh halleri kişinin benliğinin bir parçası oluyor ve bu hali çok diye nitelemiyor. Demiştik ya kederimiz bakidir bizim :)

    Ay konusunda benzer hissiyata sahip olmakta sevindirdi. Tek kelimeyle büyüleyici bir güzelliğe sahip, özellikle dolunay. Çektiğiniz resimlerden bir iki tane bloga atsanız da biz de nasiplensek ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz sürekli kederli misiniz? Bağzen de cümlenin ortasından cevap vermek gibi oldu bu da.
      Aslında bir yazımda kullanmış olmam lazım, fakat yine yayınlarım bilahare inşaallah :)

      Sil
  3. hayat bazen sıkıcı değil mi?

    YanıtlaSil
  4. Dışarda tam kamp yapılacak hava var :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kamp olayları pek bana göre değil, bana göre olmadığı için de hiç anlamam havasından suyundan :) siz öyle diyorsanız ve ehliyseniz demek ki öyle :)

      Sil