Rüyamı yaşamak için rüyamdan uyandım ve yine rüyamdan kurtulmak için uyandırdım kendimi.
Uyurken farkında değildim uyuduğumun, ama rüyalarım öyle değildi; istediğimde uyanabilecek iradeye sahiptim.
Demek ki rüya uykunun bir parçası değildi her zaman.. Ya da benim rüyalarım hep uykularıma ait değildi.
Rüyamda korkularımı ve sevinçlerimi aynı kabın içerisinde bana göz kırparken ve tebessüm ederken gördüm.
Korkularımın tebessümü tüylerimi ürpertirken sevecen gözleriyle pırıl pırıl bir şekilde merhametli sevinçlerin göz kırpması ellerimi ısıttı..
Oysa çok üşümüştüm uyumadan önce..
Ayaklarımı birbirine sarılı halde bırakmıştım bu yüzden, ama uyandığımda kan ter içerisindeydim..
Ve çok üşürüm ben her zaman..
Korkularımı anlatırken tek kelimelik betimleler kullanmam da korkularımdan korkmak mı bilmiyorum..
Peki, bir rüyayı en tatlı yerinde bölerek beni oradan çıkaran korkularımın ismi ne?
Mesela neden üşümelerim korkularımdan besleniyor?
Korkmanın kendisi de korkunç mu?
İnsan korktuklarıyla imtihan edilirmiş, ama yeni bir insanı tanımanın imtihanı sürekli yenilerle tanışmak mı?
Biliyorum, kalp Allah’ın haremi, biliyorum Allah kendi haremini korur.
Biliyorum kalbin sakinleri öyle alelade, sıradan şeyler değildir.
Ama aklım?
Onu nasıl koruyacağım?
Kalbim aklımı koruyamaz mısın?
Mesela bir insandan kendimi nasıl koruyacağım?
Allah’ım dost edinmek istemiyorum demiyorum, ancak bu dostluk suretindeki düşmanlıklardan nasıl korunacağım?
Ben bir parça aptalımdır.
İnanırım.. hem de öyle çabuk ve öyle kolay..
Meraksızlığım da benden başka herkesin derdidir.
İnanırken de çok kimseyi sorgulamam.
Belki de aptallığımın gıdası da bu aşırı meraksızlığımdır.
Ve rüyamda tam bu korkular bana tebessüm ederken, bir suyun karşısında suretimi gördüm..
Tabirlemediğim rüyamı, sohbetlerimin bilinçaltındaki canlanması diye yordum.
Bir insanı sevmek, ona güvenmek belki yaş aldıkça insana daha ağır geliyor.
Ve Allah biliyor birkaç gün sonra biraz daha büyüyecek ve ömrümden 1 yaş daha alacağım..
Ve belki bu yüzden yeni dostluklara karşı taassup ehli oldum ve geleneksel, kemikleşmiş dostluklarda kalma tutkusundayım..
Ve ben şimdi bu yazıyı öyle pat diye bitirmek istiyorum.
Tıpkı gece yarısı kendimi uyandırdığım rüyamdaki gibi..
Tam bu yüzden akşam olmak üzereyken Günaydın kendim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder