Ben sağlam bir kaya gibiydim.
Öyleydim..
Biliyorum, çok derin olmasa da büyük bir göl gibiydim.
Umursamazdım çok bir şeyi. Öyle derdim. Öyleydim değil, öyle derdim.
Sonra kış geldi bir gün ansızın. Suyum buz tuttu..
Derinlerime kadar içim dondu.
Üşümedi bir anda buz tuttu, her şey bembeyaz oldu.
Sonra bir anda her şey tuz gibi un ufak oldu..
Bu benim kendime dahi itiraf etmekte zorlandığım belki de en
derin konuydu.
Bir gün çat diye kırıldım. İçime, dışıma kadar..
İnsanın kalbi içinde kırılır aslında, ama dışına da vurur.
İnan vurur..
Bakışları anlamsızlaşır. Her yere bir duvara bakar gibi
bakarsın. Kimseye sırtını dönmesen de karşında olmaları da bir şey ifade etmez.
Yol kenarındaki papatyalardan özür diliyorum.
Kalbimi koruyamadım, kalbimden de özür dilerim. Bu dağılmaya
gücüm yeter mi bilmiyorum? Kendime olan inancımı da kaybettim belki bilmiyorum.
Erimedi benim buzlarım; kırıldı, dağıldı. Doğamın seyri
bozuldu. Ne kışım ne yazım kaldı.
İçimdeki çocuğu kaybettim. En zoruma giden de bu oldu. Büyüdüğümüzü
sandığımız bir zaman diliminden çocukluğumuza nasıl uzanıyor ellerimiz?
Uzanıyormuş ama, içimdeki çocuğun yok oluşundan biliyorum..
Kalbimde beslediklerim, belki yarına olan sevincim,
gökyüzüne attığım aptalca bakışlarım..
Hepsi top yekûn kırıldı. Artık ben de herkes gibiyim.
Kendime yabancı, kendimden uzak. Bir gittim bir daha
gelemediğim yerlerden..
- - Ne gerek vardı ki? Değer miydi?
- + Değmezdi
Sema, hiçbirine, hiçbir şeye değmezdi.
- - Hem biliyor musun, hak müstehak sana! Evet, ne
lüzumu vardı bu kadarına?
- + Neyse döküldüm
zaten üstüme gelme..
- - Kaybettiklerini toplasan düzelir mi?
- + Yapıştıracak
mıyım? Nasıl düzelecek? Hem neyi nerede kaybettiğimi de bilmiyorum.
- - Bilmem
- + Ben de
bilmiyorum.
- + O zaman hoşça kal..
- - Hı hı,
inşaallah.. görüşürüz.
- + Tamam
- - Murat Kekilli’den
‘Ver Bana Düşlerimi’ sana gelsin
- + Tamam
Her cümlen içine işliyor insanın sen bi harikasın
YanıtlaSil