İzleyiciler

25 Şubat 2025 Salı

Cevapsız Sorular..

 


Selamun aleyküm

Nasıl oluyor, bir gün insan bir anda günlerce yaşadığı duygudan çıkmış olarak uyanıyor? Yani benim bildiğim güncel bir hokus-pokus olayı yok. Sihirli değnekler de yeterince aktif değil.

O zaman nasıl oluyor arkadaş birileri bana anlatsın, nasıl bir anda bütün dünyayı dize getirebilecek bir duygu, bütün dünyayla beraber insanı terk edip gidebiliyor? Pat diye mi gece zifiri karanlığa gömülüyor? Yoo, e olay ne o halde? Bilenler varsa anlatsınlar, Allah rızası için.

Bu sorular bununla sınırlı kalmayacak bu arada.

Mesela nasıl oluyor da insan gerçekten bir şeyleri kendinden daha önde tutabiliyor? Mutsuz insan, kimi mutlu edebilir? Benim bildiğim çünkü mutluluk ve mutsuzluk böyle etrafındakilere yayılır. Her şeye sirayet eder. Mutlu insanın yetiştirdiği çiçek, yaptığı yemek, içtiği su dahi fark eder mutsuz insandan. Hem etrafına hem kendine karşı ilk sorumluluğu insanın mutlu olmaktır. Eee bunun olayı ne?

Kendini fedakar zanneden insanlar, mutluluklarınızı feda ettiğinizi düşünürken hangi korkunun altına sığınıyorsunuz? Beni yine öğlen öğlen sinirlendirdiniz he..

Devam edelim. Hadi bakalım buna nasıl cevap vereceksiniz; neden sizi en çok önemseyenleri, en güzel açan çiçekleri, en güzel parlayan rengi, en ince düşüneni, en güçlü görüneni, en incitmeyeni ve mütemadiyen en çok seveni hep seveni bu kadar kolay harcıyorsunuz? Size diyorum ve ben bütün bunlardan evet alnımın akıyla muafım. Yere düşen yaprağa dahi hürmet ederim. Beni bir seveni ben 10 severim. O yüzden sorunun muhataplarına sormak istiyorum; neden lan neden? Niye insanlara kalpleri yok gibi davranıyorsunuz? Neden çiçekleri güzel açıyorlar diye koparıyorsunuz? Niye renkleri solduruyorsunuz?

Kötü müsünüz, bu kadar çok mu kötüsünüz? Evet. Öylesiniz.

Hadi bize yaptınız, anlarım. Ulan kendinize nasıl yapıyorsunuz bunu? Sizi bir daha kimse bu kadar sevmeyecek mesela nasıl kendinize bunu yapıyorsunuz?

Buna da cevap verirseniz yeni sorular soracağım.

İlk defa bir yazım neticeye ulaşsın istiyorum. İlk defa bağzı soruların cevapları olsun diye neredeyse sorulara yalvarıyorum. Allah’ım ne olur bu soruların cevaplarını bize ulaştır. Çünkü biz biraz yorulduk. Biz biraz kırıldık Allah’ım.

Çünkü çiçekler solunca, renkler kuruyunca, gözden keder yaşı akınca, kalp kırılınca kayboluyoruz. Ve toparlanmak için tutunduğumuz dallara ümit besliyoruz. Yörüngeden çıkınca hangi gezegenin uydusu olduğumuzu şaşırıyoruz.

Bir de anlatamayıp, konuşamadığımızda, Allah’ım Sen’in ceza vermenden korktuğumuz için biz bağzen kendimize çok ceza veriyoruz. Sanki biz ceza verirsek Sen daha çok merhamet edermişsin, bizi affedermişsin gibi kendi canımızı öyle bir acıtıyoruz ki eğer acının silahı olsa bizi öldürür.

Allah’ım. Seni çok seviyoruz. Ama üzgünüz biraz ya.

Nehlet şeytana.

2 yorum:

  1. Evet ben de kayboldum bütün bu soruları kendime sorup cavap alamadığımdan,içimin hirasına çekildim.Uzun zamandır takip ediyorum sizi.O kadar yakın buluyorum ki yazdıklarınızı ve kalbinizi kendime...Ben 5 yıllık bir ilişkinin pat diye sevmiyorum demesinden sonra derin düşüncelere daldım..Oysa ki tek temasımız bakışlarımız olmuştu..Çok sevdik ama neden böyle oldu bilmiyorum..şu an üstünden 5 yıl geçti ve ben hàlâ sorguluyorum, biliyorum gelecek diye...Bir paylaşımınız vardı vazgeçtim adlı yazınız...O gün bende cesaretlenip evet vazgeçtim dedim. Sonra otobüste denk geldik biz ayrışdıktan 2 yıl sonrası....Gözlerim doldu o gülümsüyordu...ARTIK GİTMENİN DE KALMANIN DA NE DEMEK OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUM...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaman mefhumu aşık için aynı değil, Sa'bit'in Şeb-i Yelda ile ilgili dediği ve hepimizi iki sözüyle perişan ettiğini düşünürsek..
      Kaç yıl olursa olsun, sevmek sevmektir. Fakat vazgeçmek de bazen sevmektir ya da sevmektendir. İnsan sevdiğini azad ettiğinde, onu sevmiyor durumuna geçmiyor. Ve bir tanıdığım vardı sevdiği herkese kanat takardı. Neden böyle yapıyorsun dediğimde, 'uçması gerek' derdi.
      Şimdi nereden geldik nereye gidiyor bu yanıt bilmiyorum. Baki midir merhemsiz yaralar? hiç bilmiyorum. Ben zaten kelim kendime de merhemim yok.
      Fakat bir anda olan sevmeme durumunu asla anlamıyorum. Bunu anlayanlar, bilenler bana da anlatsınlar. Ben kırılan tırnağımın arkasından, yırtılan kağıdın ardından, kopan çiçeğin ardından üzülme potansiyeline sahip biriyim. Hem de hiç bağ kurmadığım bütün çiçeklerin mesela. Yani bağ kurduğun, kalbinde sıcaklığını hissettiğin, soluğunun değdiği her yerde bir ateşi besleyen bir sevgi nasıl oluyor da pat diye bitiyor? Bilmiyorum. Bilemiyorum.
      Beni hep gelişler korkutmuştur bu hayatta, gitmelerde gelişler gizlidir. Fakat gelişler korkunç olabiliyor..
      La havle ya Hu..
      Beni takip ettiğiniz için teşekkürler, iftardan sonra kendinize benden açık bir çay doldurun. Ben de sizin için bir bardak içeceğim :) hürmetler..

      Sil