İzleyiciler

8 Şubat 2019 Cuma

İnsan Ağlar..




İnsan ağlar, günahlarından tövbe etmek için oturduğunda seccadenin başına. Yahut ağlar sevdiği birini yolcu ettiğinde.

Gülme sebeplerinden hep daha fazladır ağlama sebepleri. Mutluluktan bile ağlar mesela insan biliyorum.

Gider ağlar.

Gelir ağlar.

Okur ağlar.

Yazar ağlar.

Okuyamaz ağlar.

Yazamaz, konuşamaz, susamaz ağlar.

Hep ağlamak için vardır bir sebep, insan doğduğunda bile dünyaya gözlerini ağlayarak açar.
Allah biliyor yarattığını. Çok ağlayacağını bildiği için olsa gerek, gözyaşına bu denli kıymet vermesi. Yoksa bunca ağlamanın ne anlamı kalırdı.

Ben de ağlıyorum. Hem de çok ağlıyorum.

Ağlamayı, bilhassa başkalarının yanında ağlamayı zayıflık zannettiğimden, çok güldüm boğazım düğüm düğümken.

Ağlama ihtimali verdiğim her şeyden sessizce uzaklaştım. Gülerek uzaklaştım. Yavaş yavaş bazen, bazen de koşarak uzaklaştım.

Ağlamaktan kaçmadım, ama kimse bilmesin, sır kalsın gözyaşlarım diye, kaçarak ağladım.

Çünkü kimsenin görmediği gözyaşlarına anlam verdim. Kıymet biçtim. Hazine dedim. Gözyaşlarımı sineme bastım, bir tek kendime sakladım.

Sonra sonra, benim algımdaki gücüm azaldı. Hükümdarlığım kendimde galiba sona eriyor. Güldüğüm her şeye olur olmadık yerlerde ağlamaya başladım.

Bir şiiri bir dua gibi, yakararak okuyup ağlayabilir insan.

Bir benzetmede ağlayabilir.

Bir koku duyar, ağlar.

Bir ses duyar, ağlar.

Ağlamalıdır da, çünkü bütün bunlar içinde derin özlem ve hasretleri barındırır.

Ah bilsem ki ağlayarak bitecek hasretim, gözyaşlarımı sayarım. Söyle kaç damlada biter hasretin?

Bunlara hep ağlanmalı işte.

Mo be se kameraları insanların hata ve yanlışlarını bulmak için lambaların içine saklanırken, yürüyerek yanından geçtiğinde, senin gözyaşlarını çekmesin diye başını öne eğme çabasına insanın ağlanmalı. Hem de hıçkıra hıçkıra.

Sesi duyulmasın diye banyoda elini yüzünü yıkama bahanesiyle yarım saat musluğu açık tutan insana ağlanmalı. Hatta yanmalı.

Beşer şaşar, insan ağlar.

Çay içerken de ağlar insan, mesaj okurken de.

Ağlamalıdır da.

Ben ağlıyorum mesela. Yaşadığımı anlatırken de, yaşadığımı anlatamadığımda da ağlıyorum. Gülmek kadar çok yakışıyor ağlamak biliyorum.

Bu aralar mesela, en çok Melike Şahin dinliyor, onun şarkısı bittikten sonra ağlıyorum. Şarkıyla ağlayınca daha sonra her dinlediğimde aklıma o zamanlar geldiğinden, artık şarkılara sıçratmıyorum gözyaşlarımı.

Şarkılardan bile gizliyorum gözyaşlarımı..

Derdim neyse..

Her neyse..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder