İzleyiciler

16 Ekim 2018 Salı

Merhaba Ya Da Benim Tabirimle Meraba :)





Merhaba,

Aslında hiç bana göre bir selamlama değil, TDK kabul etmese de bence Meraba daha şirin.

İçim kıpır kıpır, durup durup yeniden atıyor gibi. Bu duyguyu kaybetmeden yazmalıyım.

Yazmalıyım evet şu an dinlediğim şarkının ya da güneşin sadece tek bir bulut üstüne doğduğunu gördüğümü yazmalıyım.

Peki, yazmak çoğaltır mı?

Mesela yazdıkça artar mı?

Bugün bir hal var üzerimde. Oysa Salı günü nasıl hal bu? Bilmem ama güzel işte..

Bazı heyecanlarla yeni tanıştım. Daha önce bilmediğim duyguları öğrendim. Ömrümün en kötü ve en güzel günlerini neredeyse bu ayda geçirdim.

Kötü günlerinin bir kısmını Eylül’de de geçirmiş olabilirim. Tam emin değilim.

Az önce Zeyneb’e dediğim söz aslında çok doğru “ içim içime sığmıyor, içime sahip çıkamıyorum” bu halin ismini biliyorsam Arap olayım. Ama hissettirdikleri çok güzel.

Belki güzel hikâyeler yazarım artık kim bilir?

Kim bilirse çıksın ortaya.

Yine bir şarkı tuttum kendime. Hoşuma da gitti. Gerçi kederli olsaydı da hoşuma giderdi.

Düşünüyorum. Bugün yeni ne oldu hayatımda?

Hiçbir şey..

Ama uzun zamandır beklediğim bir heyecanı belki soluyorum kim bilir.

Ve bir çay daha içmeliyim. Belki ardından bir tane daha.

Güzel günler olacak. İnşaallah. Amin..

Sahilsedim..

Gerçi şuan çölü de görsem “aa ne güzel deniz” derim. Ama hadi neyse.

Neyse görelim mevlam neyler neylerse güzel eyler. Asaletine sığınarak susuyorum.


(Şimdilik)




12 Ekim 2018 Cuma

Sevgili Günlük..





Sevgili günlük,

Ben daha önce çok yazdım sana. Sonra hep yırttım attım. Yırtıp atınca yaşadıklarım silinmedi. Hep aklımdaydılar..

Aklımdakileri yırtıp atamadım.

Aklımdakilerden çıkamadım.

Aklımdakiler aklımda kaldı. Bazıları ruhuma işlendi, bazıları gönlümde derinleşti bazıları boğazımda düğümlendi.

Her biri zamanla kendine bir edindi. Sonra ben bende fazlalık oldum sevgili günlük. Sonra kendimden taştım, kendimden kaçtım.

Sonra kendimle kayboldum sevgili günlüğüm.

Sahi neredesin? Dışın ne renk oldu senin?

Her zaman siyaha olan tutkum seni siyah kaplı bir defter mi yaptı? En son pembeydin. Ne alaka diyorum ama sayfaları çok güzeldi pembenin.

Yırtıp atmadım, yırtamadım atamadım. Ama unuttum.

Ne ilginç. Yırttıklarımı hala dün gibi hatırlarken, yazdıklarımı unuttum. Bir bir hislerini kaybettiler. Bir bir kaybolup gittiler. Sırra kadem bastılar.

Sonra şair şöyle dedi: “ birçok giden, memnun ki yerinden, çok seneler geçti dönen yok seferinden”
Yazmakla unutmanın bir bağlantısı yok aslında. Şairle de benim günlüklerimin bir alakası yok.

Sevgili günlük,

Sana bir şiir yazmak istiyorum. Öyle bir şiir ki içinde 7 yılı saklasın. Mesela dünü anlatsın. Anlatsın ve o şiir olsun. O şiiri herkes okusun.

Dünü anlatsın. Ben dünde yaşayım. Her şey dün olsun.

Dün ne güzel bir gündü. Rüya gibi..

Dün 11 iydi ayın. Ne güzel bir 11 di.

11 in şiiri olsun sevgili günlük. Yırtıp atmadan ve aklımdan çıkarmadan bir 7 yıllık 11 olsun.

Ben tekrar yazacağım. O zamana kadar saklımda kal..

Hoşça kal