Bir şiir dinliyordum az önce..
Şu an aşırı bulanık görüyor gözlerim.
Neden böyle başladım sözlerime bilmiyorum.. Hayırlısı olsun.
Şiiri dinlerken, birden içime bir başlık düştü. Nasıl
dolduracağım altını bilmiyorum. Ama düştü işte.
O zaman dedim başlayalım, başlıklar genelde bir şeylerle
doludur. Yani umarım öyle olur. Şiirin hangi şiir olduğunu söyleyeyim de neden
böyle bir başlık attığım açıklığa kavuşsun.
İbrahim Sadri- Sensiz Yarım şiirini okumaya başladı. Bugün
bu şiiri ilk defa duydum. Oldukça etkiledi beni.
Sonra bir anda başlığımı buldum. Altını boş bırakarak.
Boşlukları doldurunuz. Noktalı yerlere kendinizin hangi
aşkın kıyısından ya da nasıl bir aşkın kıyısından geçtiğinizi anlatınız.
Bir örnekle başlamak isterim. Ama o kadar çok anlatasım yok
ki hiçbir şeyi.
O kadar çok yazmak istiyorum ama o kadar çok anlatmamak
istiyorum ki anlatamam. İçimde yarım kalmamış, içimde kaybolmuş ve hatta yok
olmuş heveslerim var.
Onları ne yapmalıyım?
Bilenler yanıtlasınlar. Heves bozulur mu? Kaç gün kalır?
Küflenir mi? Tükenir mi? Ve bütün bunlardan herhangi biri hevesimizin başına
gelirse ne yapmalıyız?
Kan vermek yeterli mi?
Günlük tutmaya başladım. Ama sürekli yazıyorum. Sonra ne
yapacağım bilmiyorum. Bir de nedense yazarken beni sürekli izleyen biri var
gibi, cümlelerim hicaplı.
Bütün içimdekiler, yine içimde; bu ne biçim günlük tutmak
be?
Şimdi fark ettim, başlığımın altını doldurmak istemiyorum.
Kaçıyorum içimdeki kelimelerden. Hani söz söyleyene kadar
senin esirindir, söyleyince sen onun esiri olursun derler ya; öyle değil
bendeki, beni işgal etmiş sözler.
Canıma okuyorlar içimde. Ben okuma bilmiyorum dedikçe
sıkıyorlar yüreğimi.
Bir yaz geçti penceremden, sahi ne çabuk bitti yaz..
Ben başlığımdan bağımsız yazdıkça, ben yazdıkça nefesimi
sıkıyor içimdekiler.
Sanki çok yakındım Aşk’a. Sanki kıyılarında duruyordum, ha
düştüm ha düşecektim. Sonra ne olduysa, bir anda düştüm dünyaya.
Aşk dünyalı değilmiş a dostlar. Aşıkların mekanı da yeryüzü
değilmiş.
Aman oldu işte bir şeyler. Olmadı bir şeyler olanlar
yüzünden.
Evet, şimdi daha iyi anlıyorum. Yazmak kar etmeyecek. Gidip
günlüğüme beni dikizleyen gözü hissederek hicaplı cümleler kaydedeyim.
Bir bardak çay da iyi gelir.
İbrahim Sadri de neden bu kadar güzel şiir okuyor? Hayret
bir şey..
Ve büyük bir acıyı yüreğime kaydettim tam 1 hafta 2 gün
önce. Acı bir hüzün. Keder..
Bu yazıdan çıkmazsam içim dışıma çıkacak..